Gündelik hayatta kolayca karşılaşabileceğimiz bir takım olumsuz ruh halleri yaşam kalitemizi olumsuz yönde etkileyebilir. Bu gibi sorunlar da terapi sürecinde kurulan terapötik ilişki ve güven sonucunda bireyin ilerleyişine bağlı olarak ve terapistin desteği ile çözüme ulaştırılabilir. Bireysel terapi içsel mekanizmalarımızın yeniden aktive durumuna gelmesine olanak sağlar. Bu süreçte danışan ile ilgili gerekli anamnezler alınır ve problemin tanımlanması istenerek duygu, düşünce, davranış üçlüsüne odaklanılır. Buna göre tedavi sürecinin işleyişi belirlenmiş olur. Bireysel terapi sürecinde ev ödevleri verilir. Bireyler yaşamlarındaki davranışları öğrenerek kazanır. Amaç verilen ödevler ile bireydeki rahatsız olunan veya istenmeyen davranışları değiştirmek ve eski davranış yerine yeni bir davranış getirmektir. Terapi bir değişim sürecidir ve unutmamalıyız ki bu süreçte bir çok engebeli yollardan geçeceğiz. En önemlisi de yaşadığımız her durumu iyisiyle kötüsüyle alıp kabullenmek ve değiştirmek için hazır olduğumuz o duyguyu yeniden şekillendirmektir. Bireysel terapide çalışılan sorunlara örnek olarak; depresyon, kaygılar ve korkular, öz güven eksikliği, geçmiş olumsuz yaşantılar, mutsuzluk, uykusuzluk, performans kaygısı, panik atak, insan ilişkilerinde problem yaşama gibi konular gösterilebilir. Bu sürecin uzunluğu danışanın yaşadığı sıkıntılar ve ihtiyacına göre belirlenir.
ALEYNA ŞEN | Uzman Klinik Psikolog Demiroğlu Bilim Üniversitesi Psikoloji bölümü mezunuyum. Lisans eğitimimin ardından İstanbul Gelişim Üniversitesinde Klinik Psikoloji dalında yüksek lisansımı tamamladım ve “Klinik Psikolog” ünvanını aldım. Birçok anaokulunda çocuklar ile çalıştım. Özel bir hastanede belirli bir süre çalışma deneyiminde bulundum. Şu anda aktif olarak online terapi ile danışan görmekteyim. ALDIĞIM EĞİTİMLER PsikoTerap-İST; Çocuk Resimlerinin Psiko-pedagojik Analizi & Çocuk Testleri (Gesell gelişim testi, goodenough harris bir insan çiz testi, draw a person, koppitz insan çizim testi, aile çiz testi, ağaç testi, bahçe testi, cattel 2A zeka testi, Peabody kelime testi, metropolitian okul olgunluğu testi, Ankara gelişim envanteri, çocuklar için depresyon ölçeği/ anksiyete ölçeği/ sosyal fobi ölçeği) EMA psikoloji; BDT Oyun Terapisi
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), yüzlerce klinik çalışma ile birçok farklı rahatsızlık için etkinliği kanıtlanan bir psikoterapi ekolüdür. BDT, işlevsiz düşünceleri ve kök salmış inançları fark etmeye ve onları dönüştürmeye odaklanır.
BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ NEDİR?
Bilişsel Davranışçı Terapi, Aaron Beck tarafından geliştirilen ve bilimsel araştırmalarla desteklenen bir psikoterapi yöntemidir. Konuşmaya dayalı olan bu tedavi yönteminde amaç, yaşanan probleme etki eden işlevsiz düşüncelerin saptanması ve değiştirilmesidir. BDT, bugün dünyada tek başına ya da diğer tedavi yöntemlerle birlikte birçok ruhsal sorunun tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Düşünce duygu ve davranış üzerine odaklanılan bu terapi yönteminde ev ödevleri verilir. Ev ödevlerinde daha çok bireyin düşüncelerinin oluşturduğu duygu ve davranışlar üzerinde durulur. Birçok rahatsız edici düşünce verilen ödevler ile açığa çıkarttırılır.
Diğer terapi yöntemlerinden farkı olarak tedavi uygulamaları süreç ve içerik olarak yapılandırılmıştır. Danışana terapi sürecinden sonra yaşamında karşılaştığı zorlukların üstesinden gelebilmesine yardımcı olacak beceriler öğretir.
BDT Terapötik işbirliğini gerektirir. Danışanla işbirliği ve aktif katılımı vurgular, hedefli ve sorun odaklıdır. Geçmişten ziyade bugünü vurgular. Eğiticidir, danışanın kendi kendinin terapisti olması için eğitir ve sorunun yinelenmesinin engellenmesini vurgular. Seanslar yapılandırılmıştır. Her seansta gündem belirlenir. Gündemin amacı seans gününde konuşulacak olan konunun kişinin ihtiyaç durumuna göre belirlenmesidir.
Danışanlar kendilerine zarar veren düşüncelerin ve inançlarının farkına varırlar. Daha sonra bunları daha işlevsel düşünce ve inançlarla değiştirmeyi öğrenirler.
Düşünceyi, duygu durumu ve davranışı değiştirmek için seans aralarında danışanın belirli ödevleri-çalışmaları tamamlamasını bekler.
BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİNİN ÇALIŞMA ALANLARI
Bilişsel Davranışçı Terapi’nin etkinliğinin değerlendirildiği çalışmalar, anksiyete bozukluklarında, yeme bozukluklarında, öfke kontrolü problemlerinde, streste ve depresyonda tedaviye cevap oranının oldukça yüksek olduğunu göstermektedir.
BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİNİN SÜRESİ NE KADARDIR?
Terapi süresine danışan ve terapist birlikte karar verir. 2-3 seanstan sonra tedavi süresinin ne kadar süreceği ortaya çıkmış olur. Bazı danışanlar için 6-10 seans yeterli olabilir. Bazı danışanlarda daha fazla seansa ihtiyaç duyulabilir. Genellikle haftada bir ya da on günde bir sıklıkla devam eden seanlarla ile terapiye başlanır. Danışan kendini iyi hissetmeye başladığı zaman görüşmelerin sıklığı azaltılabilir.
Ergenlik, kişinin gelişim dönemi içinde çocukluk tan başlayıp fizyolojik olarak yetişkinliğe ulaşıncaya kadar olan dönemi kapsar. Ergenlikte kimlik oluşumu ile birlikte akranları ile kurulan ilişkiler ve anne-babadan ayrılma- bireyselleşme süreci içerisine girer. Bu sebeplerle ergen kişilerin özgün zorluklar ve çatışmalar içerisinde olması mümkündür. Bu, ergen kişi için oldukça zor bir süreçtir. Bu süreci daha sağlıklı geçirmek adına geçiş döneminde olan ergen kişinin ileride sağlıklı bir yetişkin olabilmesinde terapi oldukça faydalı olacaktır. Ergenler İle Çalışma Alanlarım:
lişkinizde bir şeylerin ters gittiğini, baskı altında olduğunuzu ve kontrol edildiğinizi hissediyorsanız ve kendinizi normalden daha fazla sorgularken buluyorsanız duygusal olarak manipüle ediliyor olabilirsiniz.
APA (American Psychological Association) tanımına göre manipülasyon, başkalarını kendi yararına sömürmek, kontrol etmek için tasarlanmış davranış anlamına gelmektedir.
Sözlü taciz de olmak üzere duygusal manipülasyon farklı biçimler alabilir. Bunlar; yıldırma ve terörize etme, aşağılama, itibarsızlaşma, sömürü, taciz, sevginin reddedilmesi, sevginin kesilmesi, izole etme ve aşırı kontroldür.
Birini manipüle etmek ile etkilemenin aynı şey olmadığını unutmamak gerekir. Hepimiz başkalarını etkilemek için girişimlerde bulunuruz. Amaçlarımıza ulaşmak için ilişki içinde olduğumuz kişilerin sınırlarına ve haklarına saygı duyarak onları etkilemek gerekli ve sağlıklı bir iletişim şeklidir. Dürüstlük içerir ve doğrudan bir iletişim şeklidir.
Öte yandan manipülasyon ise dolaylı, aldatıcı bir iletişim atmosferinde gelişir. Amaçlar genellikle gizlidir. Kişi pes etmeye zorlanır. Başkalarını sömürme, haklarını göz ardı etme, taciz içerebildiği için tehlikelidir.
Manipülatif davranış üç faktör içerir: korku, zorunluluk ve suçluluk. Eğer manipüle ediliyorsanız gerçekten yapmak istemediğiniz bir şeyi yapmaya zorlanırsınız. Bunun sonucunda sizden istenilen şeyi yapmaktan korkabilir, yapmak zorunda kalabilir ya da yapmadığınız için suçlu hissedebilirsiniz.
ZORBA VE KURBAN ROLÜ
En sık kullanılan iki manipülasyon tekniği ise “zorba” ve “kurban” rolleridir. Manipüle eden kişi zorba rolündeyse muhtemelen ondan korkarsınız. Sizi kontrol etmek için saldırgan davranabilir, tehdit edebilir veya gözdağı verebilir. Öte yandan kurban rolündeki manipülatör ise genellikle incinmiş gibi davranır ve sizde suçluluk duyguları uyandırır.
Aşağıdaki ifadelerden bir veya birkaçına cevabınız evet ise ve tekrar tekrar aynı durumu yaşıyorsanız sizi duygusal olarak manipüle eden bir ilişki içinde olabilirsiniz.
DUYGUSAL MANİPÜLASYON İLE BAŞ ETMEK İÇİN TEMEL ADIMLAR
-Manipülatörü değil kendinizi değiştirmeye odaklanın.
-Bu ilişkinin sizin için değerini değerlendirin
-İlişkinin doğasını değiştirmek için kendine güvenen tarzda iletişim kurmayı öğrenin. Kendine güvenen iletişim tarzı hakkında detaylı bilgi için Hangi Tarzlarda İletişim Kuruyoruz adlı yazımı okuyabilirsiniz.
-Duygusal manipülasyonun şiddetine bağlı olarak kaygı ya da depresyon gibi tek başınıza baş etmekte zorlandığınız problemler yaşıyor olabilirsiniz. Profesyonel yardım bu noktada sizin için doğru bir seçenek olacaktır.
Bireysel terapi sürecinde kurulan terapötik ilişki ve güven sonucunda bireyin ilerleyişine bağlı olarak ve terapistin desteği ile çözüme ulaştırılabilir
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), yüzlerce klinik çalışma ile birçok farklı rahatsızlık için etkinliği kanıtlanan bir psikoterapi ekolüdür.
Ergenlik, kişinin gelişim dönemi içinde çocukluk tan başlayıp fizyolojik olarak yetişkinliğe ulaşıncaya kadar olan dönemi kapsar.